26.4.10

şşş.. !

sevgili süpernova,
bugün hiç modunda değilsin, farkındasın değil mi? planladığın hiçbir şeyi planladığın zamanda yapmıyorsun, hatta yapmıyor bile olabilirsin. sorun nedir? derdin ne senin? yapacakların belli.. sabah erken uyan, güzel bir kahvaltı yap, otur filmlerini izle, yorumlarını yap, ee biraz da sınavlarına bak, az biraz da çalış istersen. bu saatten sonra sana bir anne mi bulalım, şunları bunları yap diyen. tamam haklısın sen de diyemeyeceğim. çünkü haklı değilsin bak bu sefer. sadece canın sıkıldığı için yapmak istemiyorsun hiçbir şeyi. ben de diyorum ki, sonra çok pişman olacaksın, üzüleceksin.. ve yeni sözler vereceksin kendine ve yine yapmayacaksın. buna yaşamak demiyoruz biz. hem işlerini hallet, hem eğlencene bak.
tamam artık yeni bir plan yok, yeni bir söz yok kendine.. önce şu diğer işlerini hallet, şu çıkmazdan bir kurtul istersen, ne dersin?

-kendi kendine konuşmak neyin göstergesi acaba?

şşş.. !

14.4.10

yıldızlar

sabah, gün ışımaya yakın en güzel vakitler uyumak için. bir yandan hafiften sesi gelen kuşlar ve biraz serin hava.. kötü rüyalar bile görmezken hem de.. bir nevi mutluluk duygusu, öyle ki o an aklına 'evet şimdi uyumalıyım'dan başka bir şey gelmiyor. her yerde uykunun güzelliği böyle değil ama. yatmadan önce binbir düşünceyle boğuşmuşsan, başkalarının ne yaptığına takılıp an'ını mahvetmeye çalışmışsan mesela, uyumak sadece bir ızdırap olup çıkıyor. işte bu yüzden, sabahın o gün ışımaya yakın vaktine kadar beklemeli ve öylece yummak gerek gözleri.

ben bu yüzden sabahları seviyorum artık. belki çok kısa bir zaman da olsa, uyuduğumu anlamak daha huzur verici geliyor. ama belki de yanlış yapıyorumdur kim bilir. harbe giden sarı saçlı kız'ın teki demişti: 'güneşi o kadar seversen, yıldızların kaçar tabi' diye.

sahi, yıldızlarım nerede ?
halbuki yıldızlar hep güldürürdü beni..

dıt.

yafu, anlamıyorum ben bu insanları.. bazen öyle karman çorman bi hale sokuyorlar ki bi durumu (yani herhangi bişi işte canım, aklınıza ne gelirse), işin içinden çıkılmaz oluyor. sonra da 'aslında öyle dememiştim, şunu yaparken onu düşünmemiştim vs.' şeylerle geçiştiriyorlar. noluyor sonuçta? hiçbir şey :)

ben ne diyorum her zaman..

basit düşün, basit yaşa..

sonra kötü rüyalar görüyorum bak valla, sabrımı tüketmeyin ama ! dıt..

6.4.10

iyi geceler.

bu aralar sürekli e-mail derdindeyim. nedense birilerine bir şeyler yazmak eğlenceli gelmeye başladı. bir de postcrossing olayına sarmış bulunmaktayım. ah bir de gitse kartpostallarım çok sevineceğim. o zaman daha çok yollayabilirdim ne güzel.

bugün güzel bir gün olma yolunda ilerliyordu, ama bu  gece güzel bir gece değildi.
ama yine de iyi geceler demek lazım herkese di mi?

iyi geceler.. :)

5.4.10

günaydın.

bugün güzel bir gün. hiçbir zaman olmadığı kadar içimden 'günaydın' diyorum herkese..
bir de benim komşu odalarımdan bir kız, normalde hiç selam vermezken, bugün kapıya çıkıp beni gördüğünde gayet samimi 'günaydın' dedi bana. mutlu oldum böyle. belli ki o da güzel güne aldanmış. güneşe kanmış. güneş insanları hep kandırsa ya böyle.

şimdi hazırlanma vakti, güzel günün güzel kahvaltısından sonra, derse gitmeliyim.

öpücükler..

"J
 

J's Süpernova !