tag:blogger.com,1999:blog-49331125858859042172024-02-03T03:36:51.720+03:00Süpernova !jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.comBlogger130125tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-1172814641333662782015-10-18T18:15:00.001+03:002015-10-18T18:23:39.758+03:00zeminfırsat buldukça yakınımdaki insanlarla ortaya atılan farklı konular üzerine konuşmayı seviyorum. herkesin fikrini öğrenmek, nasıl düşündüklerini bilmek hoşuma gidiyor. bir nevi <b><span style="color: #e06666;">kafayı boşaltma seansı</span></b> gibi. öyle güzel şeyler çıkıyor ki.. tabi ki herkesin görüşü birbirinden farklı, bazı zamanlar tartışma ortamına bile dönüşebiliyor durum ama her seferinde bir ucundan kotarıyoruz sanırım. en azından sonrasında dediklerimizi kendimize dert etmiyoruz, unutmuyoruz da birbirimizi tanıyoruz.<br />
<br />
iş yerinde öğleleri toplantı odasında toplanıp beraber yemek yiyoruz iş arkadaşlarımla. gerçi önceleri daha kopuktuk ama son zamanlarda herkes aynı anda yemeğe çıkar oldu, ki bu da haliyle masada yer bile bulunmaz bir ortam yaratıyor. yine de kalabalıkla birlikte yemek eğlenceli oluyor.<br />
<br />
o günkü menümüzde lahana sarma ve mercimek çorbası olunca, sarmayı yerken acaba yabancıların da sarma kültürü var mıdır diye düşünüp ortaya lafı atmış bulundum. yabancıların <b>sarma</b> yapıp yediklerini hayal edemedim nedense. konu buradan açıldı ama en son biz, türklerin ne kadar misafirperver olduklarından bahsediyorduk. iş arkadaşlarımdan biri, iskoçya'da bir süre yaşayan kız kardeşinin bir evde birkaç kişi ile birlikte kaldığını, kaldıkları süre boyunca herkesin kendi yemeğini kendisinin yaptığını söylediğini belirtti. hatta bir keresinde ev arkadaşlarından birine yaptığı yemeği ikram ettiği zaman ev arkadaşının '<i><b>fiyatı ne</b></i>' diye sorduğunu söyledi.<br />
<br />
tabi ki bu bizim kültürümüz için çok <b><i>abes bir durum</i></b>. ne var ki bu şekilde yaşanan bir olayın ardından yabancıların insanlıklarının öldüğü, hatta vicdansız oldukları gibi şeyler de söylendi. onların kültürel altyapısıyla bizimkini bir tutarak bu şekilde yorumlar getirmek çok acımasızca geldi açıkçası. bireyci bir kültürün içine doğmuş ve o kültürle yaşamış insanlardan bizim tabirimizle '<b><span style="color: #6aa84f;">insanlık</span></b>' beklemek çok anlamsız duruyor. bizim insanlık dediğimiz şeyi onlar misafirperverlik olarak görüyorlar işte.<br />
<br />
aslına bakarsanız, çoğu güzel huylarımız olmasına rağmen onların <i>bireyci</i> yaklaşımlarına da ihtiyacımız olduğunu düşünmeden edemiyorum. belki de kimse, özellikle aileler akrabalar sülale, birbirinden bir şey beklemese, herkes kendi başının çaresine bakabilse, bir nebze daha iyi olur gibi geliyor.<br />
<br />
çalıştığım kurumda şiddet mağduru kadınlara yardımcı oluyoruz. mağdur kadın, konuk evinde kalmak veya maddi destekten yararlanmak istediği zaman ailesinin olup olmadığını soruyoruz, ona bakabilecek, yanında kalabilecek kimsesi var mı yok mu diye. bunu sormak zorunda hissetmeyeceğimiz bir durumda olsaydık çok daha iyi olmaz mıydı? kaldı ki devletin yaptığı yardımları da görüyoruz. mağdur hep mağdur maalesef. o <b><i>kısır döngü</i></b>ye bir çatlak açabilecek yeterlilikte değil. sonra türkler <b>misafirperver</b> olmuş banane. ayrıca insanlık konusunda da bariz sınıfta kalmışız.<br />
<br />
<b><span style="color: #e06666;">edit büdüt:</span></b> aklıma gelmişken doğan cüceloğlu'nun iletişim donanımları isimli kitabını okuyorum. bence bu yazıma da uyardı '<b><i>zeminlerin ortaklığı</i></b>' başlıklı yazısı.<br />
<i><br /></i>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE75hE_Aso1l-CIFtT1j2GHQ8vJtlDj-IfvegBeC_JStZjTXacNmdSy_smoaoz6Ua5P34ZdZClvbeb_jwQaaFSmWkGhYQKdVlRxagXaXAT0d99thRp4cucyI5b-mqgBPBS60rynproe6jP/s1600/Zeminlerin+Ortakl%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE75hE_Aso1l-CIFtT1j2GHQ8vJtlDj-IfvegBeC_JStZjTXacNmdSy_smoaoz6Ua5P34ZdZClvbeb_jwQaaFSmWkGhYQKdVlRxagXaXAT0d99thRp4cucyI5b-mqgBPBS60rynproe6jP/s1600/Zeminlerin+Ortakl%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1.png" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<i><span style="color: #e06666;"><b>zeminlerimizin farklılığının farkında olarak iletişmemiz dileğiyle.. </b></span></i></div>
<br />jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-37350351564802969532015-09-28T20:51:00.000+03:002015-09-28T20:52:06.282+03:00kuşlar gibiara sıra inancımı kaybetsem de hala <b><i>'iyilik yap iyilik bul, kötülük yaparsan bi yerde belanı bulursun ne idüğü belirsiz insan evladı'</i></b> felsefesine tabiyim çok şükür. hele de bugünkü pazartesi sendromlu, bol aksiyonlu, tantanalı, agresyonlu iş günü sonrasında anladım ki <b><span style="color: #6aa84f;">insanlık</span></b> bambaşka bi olay.<br />
<br />
nevşehir'de çalıştığım süreçte bi ton saçma sapan insanla çalıştığım için baya bi alıştım tabi ben. ama düşününce acaba alışmak ne kadar doğru? önceden olsa hemen alevlenip ortalığı velveleye verip <i>'sen kim köpeksin'</i> moduna girdiğimden, şimdiki bu <b><span style="color: #e06666;">sakinlikten</span></b> olumlu bi anlam çıkarmalı mıyım bilemedim. şu da bi gerçek ki, kendi psikolojik sağlığını düşünüyorsan bence sakin kalmak en iyisi.<br />
<br />
neyse, sonuç olarak, bana <b>kanlı ay tutulmaları</b>, bana <b>merkür retroları</b> işlemiyor cancağızlarım. bu sakinliğimden hayli memnunum ve <i>'iyilik yap iyilik bul, kötülük yaparsan bi yerde belanı bulursun ne idüğü belirsiz insan evladı'</i> felsefesinin bi yerde birilerine haksızlık yapanları haklayacağını hissediyorum.<br />
<br />
<b><span style="color: #6aa84f;">--- şimdi reklamlar ---</span></b><br />
<br />
bu hissiyatla hemen buraya da bi reklam sıkıştırmak isterim. odtü'de seçmeli dersini aldığım hocalarımdan biri olan <b><span style="color: #e06666;">dr. psikolog özge mergen</span></b>'in çok tatlı bi instagram hesabı var. paylaştığı fotoğrafların altına tatlı tatlı notlar yazıyor. etkileşim için şuradan buyurun o zaman, <b>tık tık</b> --- <b><span style="color: #e06666;"><a href="https://instagram.com/drozgemergen/" target="_blank">@drozgemergen</a></span></b><br />
<b><br /></b>
hani arada can sıkıntısına birebir mesajları var.<br />
ağırlaştığını hissettiğinde oku, <b>hafifle:</b><br />
<b><br /></b>
"<i>hafifle.. ağırlaştıran ne varsa bırakarak hafifle.. o gün verilebilecek en iyi kararı verdim çünkü koşullar ve o günkü bilgim duygum buydu de.. suçlayarak değil anlayarak hafifle.. onu mutlu edemedim yerine keşke mutluluğu fark edebilse, yaşamaya izin verse de.. ona ait sorumlulukları ona bırakarak hafifle.. onun da benim de elimizden bu kadarı geliyor de.. çekiştirmeyi bırakıp kabul ederek hafifle.. yapmak zorundayım yerine şu sebeple yapıyorum de.. gerekçene sahip çık hafifle.. ya da bu bana hiç uymuyor de.. kendini yapmak zorunda bırakma vazgeçerek hafifle.. benden adam olmaz yerine neyi nasıl oldurmuyorum diye sor.. yargılamayı bırak merak ederek hafifle.. hangi gün ağırlaştıysan o güne dön, yükleri bırak, hafifle.. kuşlar gibi..</i>"<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDY6xvngyrQomiudFkCE4zcrYxrQ71gR55dFtLjrvhCegak1aVfIwOeKqF1WTs8vpiWbKH0LSiz673ZFnqWWS_9LJHsp6zbEhpmcctgNdiCM1uAw9kilg1I1XkhRceH-4oWpPLIfjywtRn/s1600/Ku%25C5%259Flar.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="278" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDY6xvngyrQomiudFkCE4zcrYxrQ71gR55dFtLjrvhCegak1aVfIwOeKqF1WTs8vpiWbKH0LSiz673ZFnqWWS_9LJHsp6zbEhpmcctgNdiCM1uAw9kilg1I1XkhRceH-4oWpPLIfjywtRn/s400/Ku%25C5%259Flar.png" width="400" /></a></div>
<h1 data-reactid=".5.1.0.0.2.1.0.0" style="background-color: white; border: 0px; font-family: proxima-nova, 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-weight: inherit; line-height: 18px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</h1>
<div>
bir de yeri gelmişken bu pazartesi sendromlu, atarlı giderli günde canım iş arkadaşlarımdan birini üzdüler diye şunu da paylaşmak isterim. arada sırada, bana havale edilen haber çıktısını hatırla, <b><i>biraz nefes al, gülümse.. nefes almak güvenli, gülümsemek serbest :)</i></b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
"<i>her şey üzerinize üzerinize geldiğinde kendinizi ne yaparak sıkıştırdığınızı fark etmek önemlidir.. nefesinizi nasıl tuttuğunuzu, nefesi tutarak ciğerlerinizi, göğüs kafesinizi sonra tüm bedeninizi nasıl küçülttüğünüzü fark etmek aynı zamanda ne yapmadığınızı fark etmenizi sağlar.. böylece nefes almak, göğsü açmak, genişlemek de yapılabilecek seçimler olarak belirir.. kollarınızı bağlayıp sıktığınızı fark edince açmak, başınızı öne eğdiğinizi fark edince yukarı bakmak, kendinizi içeride tuttuğunuzu fark edince dışarı çıkmak, sesinizi kıstığınızı fark edince bağırmak, birilerini çağırmak mümkün olur.. ne hissetmemeye çabaladığınızı fark edince hissetmeye izin vermek, duygunuzun adını koymak, ondan güç ve enerji almak, harekete geçmek kolaylaşır.. kendisini nasıl sıkıştırdığını bilen, diğerini nasıl sıkıştırdığının da farkına varır, böylece kendini de diğerini de serbest bırakabilir, ilişkiler nefes alır, güzel yakınlıklar kurulur.. harekete, temasa, doyuma yer açılır..</i>"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #e06666;">nefes alan ilişkilere, güzel yakınlıklara..</span></b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #6aa84f;">bitti.</span></b></div>
<div>
<h1 data-reactid=".9.1.0.0.2.1.0.0" style="background-color: white; border: 0px; font-family: proxima-nova, 'Helvetica Neue', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-weight: inherit; line-height: 18px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</h1>
</div>
jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-32248589263493570652015-09-27T23:05:00.000+03:002015-12-16T11:10:38.747+02:00pinuccia'nın kitapları güz okuma şenliği - jakoobi'nin okuma listesi<b><span style="background-color: white; color: #93c47d;">hüyo!</span></b><br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMkcnpqXefJ98RjsXVpN0ww-DKA8DQO9viK02D6OB4zIwYttPNTcfLwCk9ZTyA_fbDQ-HAqHrFEI-2GHzcpoWI1ZE67I9xVt3GArKXVtS-rBll_K24IWq7pdKqSN_CdQCmvBS01LD6rgBN/s1600/pinucciasbooks2015G.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMkcnpqXefJ98RjsXVpN0ww-DKA8DQO9viK02D6OB4zIwYttPNTcfLwCk9ZTyA_fbDQ-HAqHrFEI-2GHzcpoWI1ZE67I9xVt3GArKXVtS-rBll_K24IWq7pdKqSN_CdQCmvBS01LD6rgBN/s1600/pinucciasbooks2015G.png" /></a></div>
bi önceki yazımda da bahsetmiştim, pinuccia'nın kitapları güz okuma şenliği düzenliyor. ve ilk defa ben de katılacağım. merak edenler şuradan bakabilir, <b>işte burda tık tık</b> --- <a href="http://pinucciasbooks.blogspot.com.tr/2015/09/guz-okuma-senligi-2015.html" target="_blank"><b>pinuccia'nın kitapları</b></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
bi heyecanla şenlik için oluşturulan kategoriler için kitapları hazırlamaya başladım ama beynim yandı, gerçekten. bi yandan halihazırda elimde olan ve hala okuyamadığım kitapları kategorilere uydurmaya çalışırken bi yandan da uyduramadığım kategorilere yeni kitaplar baktım. neyse ki <i>kindle</i>'ım da olduğu için kitap bulmak bi nebze daha kolay oldu. özellikle '<b><i>700 sayfadan uzun bir kitap</i></b>' kategorisi için seçtiğim kitabı elime alıp okumak istemeyeceğimden <i>kindle</i> yine hayat kurtardı. enerji kurtardı. can'ım <i>kindle</i> cicim <i>kindle</i>.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><span style="color: #e06666;">oluşturduğum liste şimdilik şu şekilde;</span></b></div>
<div>
<b><i>(editlenecek)</i></b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b>1.</b><b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
Kategori (10 puan): Şenliğimizin destekçisi İthaki Yayınları'ndan çıkan bir
kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Fahrenheit
451 / Ray Bradbury / İthaki Yayınları / 242 sayfa<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2. Kategori (10 puan): İsminde güz
mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güz mevsiminde geçtiği
bir kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Eylül
/ Mehmet Rauf / İnkılâp Yayınları / 256 sayfa <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">3. Kategori (10 puan): 700 sayfadan
uzun bir kitap (Birkaç cilde bölünmüş kitaplarda ciltlerin toplam sayfa
sayısına bakabilirsiniz).<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><strike>Zemberekkuşu’nun
Güncesi / Haruki Murakami / Doğan Kitap
/ 738 sayfa </strike><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">4. Kategori (10 puan): Olayların
geçtiği yerin (köy, kasaba, şehir, ülke, kıta) adının kitabın adına yansıdığı
bir kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Vigan
İskelesi Yolu / George Orwell / İthaki Yayınları / 298 sayfa <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">5. Kategori (10 puan): Esas mesleği
öğretmenlik olan bir yazardan bir kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Melekler
ve Şeytanlar / Dan Brown / Altın Kitaplar Yayınevi / 575 sayfa <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış
bir kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kızım
Olmadan Asla / Betty Mahmudi / Varlık Yayınları / 327 sayfa<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">7. Kategori (10 puan): Herkesin
okuyup da sadece sizin okumadığınızı düşündüğünüz bir kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><strike>Erken
Kaybedenler / Emrah Serbes / İletişim Yayınları / 141 sayfa </strike><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>8.
Kategori (10 puan): Başkasının sizin için seçtiği bir kitap. (Bu kategoride
tavsiyelerine güvendiğiniz ve tanıdığınız birine gidip ne okuyacağınızı
sorabilirsiniz veya bir yakınınızdan kütüphanenizden okumanız için rastgele
kitap seçmesini isteyebilirsiniz. Kendi kendine karar vermek yok).</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">9. Kategori (10 puan): Bir seriye
ait bir kitap (Serilerin ilk kitapları kapsam dışı).<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Çi
/ Azra Kohen / Destek Yayınları / 320 sayfa<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>10.
Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz bir yazardan/şairden bir
kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">11. Kategori (10 puan): Bir kişisel
gelişim kitabı.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><strike>‘Keşke’siz
Bir Yaşam İçin İletişim Donanımları / Doğan Cüceloğlu / Remzi Kitabevi / 200
sayfa</strike><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>12.
Kategori (10 puan): Doğduğunuz yıl hayatını kaybetmiş bir yazardan/şairden bir
kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">13. Kategori (10 puan): Beyaz
perdeye aktarılmış bir kitap. <o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><strike>Hobbit
/ J.R.R. Tolkien / İthaki Yayınları / 425 sayfa </strike> <i><span style="color: red;"><b>OKUNDU</b></span></i><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>14.
Kategori (10 puan): Halen yaşayan, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazardan
bir kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">15. Kategori (10 puan):
Biyografi/otobiyografi/anı türünde bir kitap.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İstanbul
Hatıralar ve Şehir / Orhan Pamuk / Yapı Kredi Yayınları / 368 sayfa<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>16.
Kategori (10 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak / Cavit Orhan Tütengil / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 156 sayfa<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>17.
Kategori (10 puan): Ödül almış bir öykü kitabı (Lütfen kitabınızı belirtirken
hangi yıl hangi ödülü aldığını belirtin.)</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>18.
Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 30 puan, toplam 50
puan): İsminde zıt anlamlı kelimelerin olduğu iki kitap. (Örnek: Büyük Umutlar
- Küçük Kadınlar; Denizin Altındaki Ada - Buzdolabının Üstündeki Kız; Kötü
Saatte - İyi Kalpli Erendira)</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>19.
Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan,
toplam 60 puan): Eserlerini aynı dilde yazan üç farklı yazardan birer kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif;">--</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>20.
Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan,
toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer
kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>21.
Kategori (Her bir kitap 5 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan,
toplamda 80 puan): 150 sayfadan kısa sekiz kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">--<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , "serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b>22.
Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan,
toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif;">--</span></div>
</div>
jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-65895321222953394322015-09-27T13:36:00.000+03:002015-09-27T14:53:45.369+03:00geri dönüş<span style="color: #ea9999;"><b>merhaba,</b></span><br />
<br />
uzun upuzun bir aradan sonra yine ben. tatilin bu son gününde içimde bi enerji patlamasıyla uyandım yine, bi de <b><i>beisa balığımla</i></b> konuşmuşum, üstüne bi de şemalarımın farkına varmışım ki sormayın gitsin. çok boktan bi olay (şemaların farkına varmak tabi ki).<br />
<br />
anladım ki tablet ve telefonla kendimi iyice küçük bi hücreye hapsetmişim. bilgisayar için derlerdi bunu oysa, şimdi ise bilgisayar bana özgürlük gibi geldi. uzun zamandır iş dışındaki boş zamanlarımı çok boktan şeylere harcar olmuşum meğerse. bi ara da kendimi aptal saptal oyunlara kaptırmıştım, dün onları da sildim. zaman kaybından öte gereksiz bi hırsa kapılıyorum ve sonra da öfkeleniyorum.<br />
<br />
farkındalıklar zamanı. o yüzden sonbaharı hep sevmişimdir. gerçi burada hala yaz.<br />
<br />
öncelikle küçük bi reklam geçeyim hazır bloga geri dönmüşken. kendime bi iyilik yaptım ve bu bayram tatilini bol bol kitap okuyarak geçirdim. ve beisa balığımın tavsiyesi üzerine pinuccia'nın kitapları'nın düzenlediği 2015 güz okuma şenliğine katılayım dedim. hem bu sayede goodreads challenge'ıma da bi katkı sağlar diye düşündüm.<br />
<br />
güz okuma şenliği hakkında daha detaylı bilgi için <span style="color: #ea9999;"><b>işte burda, tık tık</b></span> --- <a href="http://pinucciasbooks.blogspot.com.tr/2015/09/guz-okuma-senligi-2015.html" target="_blank"><b>pinuccia'nın kitapları</b></a><br />
listemi birkaç gün içerisinde hazırlayıp blogda yayınlayacağım.<br />
<br />
bi mutlandım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXKe-U0_IS05QbsXyPnwtR_cZXtCar3AED-U-y3nPNYZhs1Bfmb0V1_4yDxqn-prnoPlo2J7V6zgPbC47Ng9vjZfbwIyoOZueLMrzhEg89tTA96Fd68yty-bXHxcK9BWc6DphbPdAskNnS/s1600/book+and+coffee.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="282" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXKe-U0_IS05QbsXyPnwtR_cZXtCar3AED-U-y3nPNYZhs1Bfmb0V1_4yDxqn-prnoPlo2J7V6zgPbC47Ng9vjZfbwIyoOZueLMrzhEg89tTA96Fd68yty-bXHxcK9BWc6DphbPdAskNnS/s400/book+and+coffee.png" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-203869137369215102013-01-20T14:45:00.001+02:002013-01-20T16:37:51.834+02:00gözlerimi açtığımda<b>gülümseyerek</b> uğurladılar evden. annemden babamdan bir kere daha ayrılmış, çalıştığım yere doğru yola çıkmıştım. ne demişler, <b>doğduğun yer değil doyduğun yerdir evin.</b> günlerden <b>pazard</b>ı ve hava gerçekten soğuktu. yolda gözlerimi kapadım, çok uzun değil, 4-5 saat sonra akşamın geç saatlerinde kendi evimde olacaktım.<b> gözlerimi açtığımda soğuk çimlerin üzerinde yatarken buldum kendimi.</b> üzerimde montum, çizmelerim, çimlerin üzerine yayılmış çantalarım.. yerimden kalkıp kafamı kaldırdığım zaman gördüğüm manzara inanılmazdı. bir sürü peri bacası görünümünde sarı taşlardan yapılmış korkunç evler dik bir yokuş boyunca yukarıya doğru uzanmışlardı. evlerin her iki yanından geçen dik yollar ve nadiren geçen arabalar vardı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjS_Gka3_e2upl6aVTAQQfbJgX48PGI0fc_f0clEonJQbZMMiRL6i_IQWb_xqWuRAmDMiN-Sk8nT7jEV3KLTDfLfVun_rvBoHKdvOrm6EUfTshHb_Hc0uy0X6OUYUF15Q_7mRjWB-Y5-aSg/s1600/g%C3%B6remee.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="215" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjS_Gka3_e2upl6aVTAQQfbJgX48PGI0fc_f0clEonJQbZMMiRL6i_IQWb_xqWuRAmDMiN-Sk8nT7jEV3KLTDfLfVun_rvBoHKdvOrm6EUfTshHb_Hc0uy0X6OUYUF15Q_7mRjWB-Y5-aSg/s320/g%C3%B6remee.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
</div>
<br />
benim bulunduğum yer ise şehrin merkezi olmalıydı ki burada insanlar çoktu, hepsi montlarına bürünmüş, kadınlar kapalı ve sadece önlerine bakarak <b>hızlı adımlarla</b> bir yerlere gidiyorlardı. <b>neredeyim, nasıl buraya geldim</b> diye düşünmeye fırsat kalmadan adamın biri elime bir kağıt tutuşturdu. bu kağıdı, adını ilk defa duyduğum bir öğretmene ulaştırmamı söyledi. ve koşar adım uzaklaştı yanımdan. iki-üç adım sonra nereden geldiğini anlamadığım bir silah sesi duydum ve adamın yere yığılışını gördüm. galiba ölmüştü. <b>hayır hayır</b>, kesinlikle ölmüştü. duygularım alınmış gibi hiçbir şaşkınlık ifadesi yaşamadım. bu şehirde böyle şeyler çok normal olmalıydı. insanlar kendi işleri ile ilgilenmeye devam ediyorlardı. kimse ölen adam için kılını bile kımıldatmıyordu.<br />
<br />
yolun karşısında çok katlı bir dersane görünce karşıya geçtim ve binaya girdim. bu elimdeki kağıt ne ise önemli bir şey olmalıydı ve o öğretmene ulaştırmalıydım. içeri girdiğimde <b>kocaman bir boşluk</b>la karşılaştım. büyük ve bomboş bir binaydı. buraya gelen öğrencilerin hiç şanslı olmadığını düşündüm. bir anda aceleyle içeri giren <b>tombul ve yüzü çok güzel bir kadın</b>la karşılaştım. garip bir şekilde aradığım kişinin o olduğunu hissediyordum. kendisinin peşine takılarak elimdeki kağıdı gösteriyordum. <b>alice'in sürekli bir yerlere yetişmesi gereken tavşanı gibi</b>, kadının peşinde koşturuyordum ben de. çünkü durmak bilmiyordu. beraber birkaç kat çıktıktan sonra, bir masa, eski püskü dolaplar ve birkaç sandalye olan, yine insandan muzdarip bir odaya girdik. yüzü güzel, tombul ve aceleci kadın bir klasör çıkarıp elimdeki kağıdı klasörde bulunan birkaç sayfanın arasına gizler bir şekilde taktı. bu kağıdın bir öğrencinin sınava giriş belgesi olduğunu anladım o an. içimde birine yardım etmenin verdiği garip huzurla aşağı indiğimde başka öğretmenlerle karşılaştım.<br />
<br />
<b>neden kimse kim olduğumu sormuyor? </b><br />
<br />
birinin '<i>sen işine haber verdin mi? bugün pazartesi ve şu an işte değilsin.</i>' dediğini duydum. önce anlam veremedim. '<i>bir şey olmaz ama yine de arayayım. buradan nevşehir'e otobüs var mı?</i>' diye sordum ortaya. '<i>yok, niğdeye var</i>' dedi birisi. '<i>olsun</i>' dedim. '<i>ben oradan nevşehir'e geçebilirim. nasıl olsa bir saat uzaklıkta.</i>' iş yerimi aramak için telefonuma baktığımda arama kaydımın ve bütün rehberimin silindiğini gördüm. <b>ilk defa o an</b>, ben buraya nasıl geldim, neden şu ana kadar kimse beni arayıp sormadı diye düşünüp ağlamaya başladım. bu bir kabus olmalıydı. başka açıklaması olamazdı. dik yokuşa ve korkunç binalara bir kere daha baktım. en son gelen mesajlardan biri duruyordu, babamdan: '<i>neden yolu değiştiriyorlar?</i>' diye sormuştu. gelirken yolumuzu değiştirmiş olmalılar ve buraya gelmiş olmalıyım ama neden, neden kimse beni arayıp nerede olduğumu sormuyor diye ağlamaya devam ederken uyandım. <br />
<br />
<b>gözlerimi açtığımda soğuk çimlerin üzerinde yatarken buldum kendimi.</b><br />
<br />
<b>hayıııır ..?!</b><br />
<b><br /></b>
edit büdüt: hastalık nedeniyle görülen kötü rüyalarda bir anlam aramamalı, değil mi? :(jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-21441685351464342052012-12-23T15:51:00.000+02:002012-12-23T15:54:48.410+02:00bambaşka<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4qpJYaxAFQZCbqgqE6POXM5os3hMAmnhwGgsvREGw5_wDUbNY9JkeY80ZWPKvAi6gSWypiqNTboXzQwEQogNyvyVotz_I3JeXDukO50iyYXyKWMHmhuipnhZEKKn5__tdq-ZoMRhfxklo/s1600/10342_565195693497275_1701399861_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4qpJYaxAFQZCbqgqE6POXM5os3hMAmnhwGgsvREGw5_wDUbNY9JkeY80ZWPKvAi6gSWypiqNTboXzQwEQogNyvyVotz_I3JeXDukO50iyYXyKWMHmhuipnhZEKKn5__tdq-ZoMRhfxklo/s400/10342_565195693497275_1701399861_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<b>yeni yıl</b> yaklaşırken bu yılın genel bir değerlendirmesini yapmalı dedim. ilginçtir ki, hayli yoğun geçen senemde çok atraksiyona tanık olmadım ama yalnız kalıp kafamı dinlediğim sürede birçok şey benim için aydınlığa kavuştu diyebilirim. her yıl biterken <i>'bu sene çok fazla olay olmadı'</i> deyip sonra ne kadar çok şey yaşadığımı anlıyorum sanırım. aynı, tam da sona yaklaşmışken hep <i>'bu sene de ne çabuk geçti ya'</i> düşünüp sonrasında ne kadar yavaş geçtiğini fark etmem gibi.<br />
<br />
geçen sene hayatıma dahil olmuş insanların yılın daha yarısına bile gelmemişken hayatımdan çıkmaları, ilginç bir şekilde yepyeni insanları hayatıma almayı başarabilmiş olmanın hüznünü ve mutluluğunu yaşıyorum bu sene en çok. yine de <b>hala hayatımda olsa</b> dediğim birkaç kişi için üzgünüm, onların hiç de farkında olmamasına rağmen.<br />
<br />
ama bu sene hayatımdaki en olaylı zamanlarım iş yerimle alakalı. 4 ocak 2012 itibariyle başladığım <b>nevşehir</b>'deki hayatımda bir yılı deviriyorum. işte karşılaştığım değişik vakalar, çözüm yolları ararken içine düştüğüm sakat durumlar, ve tabi ki müfettiş, iş arkadaşlarımla olan sıkıntılı ilişkiler, her şey sanki yıllar önce olmuş gibi hissediyorum. <b>anladım ki, düşündüğüm kadar kabullenici bir yapım yok.</b> ama kabullenmiş olsaydım kaybedeceğim şey de çoktu. bu yüzden yaptığım hiçbir şeyden <i>pişman değilim.</i> sonuç olarak mutsuzluğunu da ben çektim. ve anladım ki nevşehir'deki ortam malesef bana göre değil.<br />
<br />
sonuç olarak, eğer nevşehir'den kurtulabilirsem 2013 senesi için yine <span style="color: #e06666;"><b>bambaşka bir şehir</b></span>de, bambaşka işlerde bulacağım kendimi. <b>hepimiz için musmutlu bir sene olsun ! </b><br />
<br />
<span style="color: #e06666;"><i>"there's gotta be more to life.."</i></span> <b>>></b> <object classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" height="40" id="gsSong3559918455" name="gsSong3559918455" width="250"><param name="movie" value="http://grooveshark.com/songWidget.swf" /><param name="wmode" value="window" /><param name="allowScriptAccess" value="always" /><param name="flashvars" value="hostname=grooveshark.com&songID=35599184&style=metal&p=0" /><object type="application/x-shockwave-flash" data="http://grooveshark.com/songWidget.swf" width="250" height="40"><param name="wmode" value="window" /><param name="allowScriptAccess" value="always" /><param name="flashvars" value="hostname=grooveshark.com&songID=35599184&style=metal&p=0" /><span><a href="http://grooveshark.com/search/song?q=Stacie%20Orrico%20Theres%20Gotta%20Be%20More%20To%20Life" title="Theres Gotta Be More To Life by Stacie Orrico on Grooveshark">Theres Gotta Be More To Life by Stacie Orrico on Grooveshark</a></span></object></object> jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-61299577577432684872012-09-12T23:27:00.000+03:002012-09-13T09:58:29.777+03:00yıldızlar kadar..- <i>burada yıldızlar çok çok çok daha güzel. bakınca dünyanın aslında ufacık bir yer olduğunu hissettiriyor.</i><br />
<br />
<b>dedi.</b> ve biz de bir <b>kum tanesi</b>nden daha küçüktük belki de.. <b>miniminnacık </b>böyle, uzaktan gözle görülemeyecek kadar.. öyle ki, hayatta sürekli büyük şeyler yapmaya çalışır, her işe koşuşturmak, her şeyi yapmak için uğraşır, başaramadıkça hüzünlenir, üzülür, yakınırız. ama küçücüğüz işte, yaptıklarımızın kimse için önemi yok. yaptıklarımız sadece kendimiz için önemli. o zaman nedir bu koşuşturmaca, nedir bu hayatımızdaki karmaşa? işin içinden çıkamadığımızda, günlerce düşünüp aklımıza takılan şeye çözüm bulmaya çalıştığımızda, ikileme düştüğümüzde, <b>gökyüzüne bakıp yıldızlara bir kere göz kırpmak lazım.</b> ne kadar uzak ve çoklar, ne kadar da küçükler.. biz de ne kadar küçüğüz onlar için, işte bak..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://imageshack.us/photo/my-images/52/blinkstarsnightsky.gif/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;" target="_blank" title="ImageShack - Image And Video Hosting"><img border="0" height="245" src="http://img52.imageshack.us/img52/9403/blinkstarsnightsky.gif" width="320" /></a></div>
-<i> birbirine biraz yakın birer kum tanesiymişiz ki bak tanıştık, mükemmeller ya.</i><br />
<br />
<b>diye devam etti.</b> birbirine yakın kum taneleri.. demek ki hayatıma giren veya şu an hayatımda olan kimselerle <b>aynı kumsal</b>daymışız. hayatımdan çıkıp gidenleri de deniz almış götürmüş. çünkü beraber bakamamışız yıldızlara. <b>küçüğüz, miniminnacığız belki ama bir o kadar çokuz, bi sürüyüz.</b> o yüzden üzülmemek gerek giden kimselerin ardından da; deniz bir kum tanesini alır yanından, bir kum tanesini geri getiriverir yanıbaşına. bazen de yanıbaşındakilerle birlikte hep beraber sürükler seni deniz kendine, derinlere.. <b>belki de en güzeli böyle.</b><br />
<br />
aynı kumsalda bir araya gelmek, birlikte yıldızları seyreylemek ve birlikte sürüklenmek denizin derinliklerine..<br />
<br />
edit büdüt: kum taneleri olarak el ele tutuşamazsak ya peki? (bkz: duygusallığı yerle bir etmek) :)<br />
<br />
geceniz bol yıldızlı olsun..<br />
<br />
<object classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" height="40" id="gsSong3464530362" name="gsSong3464530362" width="250"><param name="movie" value="http://grooveshark.com/songWidget.swf" /><param name="wmode" value="window" /><param name="allowScriptAccess" value="always" /><param name="flashvars" value="hostname=cowbell.grooveshark.com&songIDs=34645303&style=metal&p=0" /><object type="application/x-shockwave-flash" data="http://grooveshark.com/songWidget.swf" width="250" height="40"><param name="wmode" value="window" /><param name="allowScriptAccess" value="always" /><param name="flashvars" value="hostname=cowbell.grooveshark.com&songIDs=34645303&style=metal&p=0" /><span>Stars by <a href="http://grooveshark.com/artist/Fun/1163453" title="fun.">fun.</a> on Grooveshark</span></object></object>
<a href="https://twitter.com/jakoobi" target="_blank"><img border="0" src="http://signatures.mylivesignature.com/85834/fancyfree/bc49c67319e87e0999215bee78069e0e.png" style="background: none repeat scroll 0% 0% transparent; border: 0pt none ! important;" /></a><b><span style="color: #e06666;"> </span></b>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-38751528790048026092012-07-25T22:04:00.003+03:002012-08-29T01:27:48.724+03:00Canımın İçi, Böyle Şeyler Yalnızca Romanlarda Olur<a href="http://imageshack.us/photo/my-images/96/tumblrlrvc4y9yrq1r2dyzs.gif/" target="_blank" title="ImageShack - Image And Video Hosting"><img border="0" height="201" src="http://img96.imageshack.us/img96/4847/tumblrlrvc4y9yrq1r2dyzs.gif" width="400" /></a><br />
<div style="text-align: left;">
Sonuna kadar açmışsın balkonun kapısını, biraz daha fazla hava gelsin diye. İçerdeki bu hava acilen yerini serin bir esintiyle gelen çam kokularına bırakmalı. Mutsuzsun, o da mutsuz, mutsuz olmalı, mutsuz mu? Değil. Oturup 3-5 satır yazacağın biri yok artık. İçinden gelmiyor, gelmiyor bişiler yazmak. <b>Mutlu resimler çizmek, gülümseyen adamlar, tatlı neşeli öpücükler, püsüler, yengeçler, tospalar, süpürgesine binmiş sevincinden göklerde uçan cadılar..</b> İçinden gelmiyor çünkü kırılıyorsun. Her mektuptan, her kartpostaldan sonra bi kere daha. Amaç bu değildi oysaki di mi?<b> Amaç,</b> sevdiğin insanı gülümsetmekti, kahkalarla güldürmekti, mutlu etmekti. Anlık mutluluklar zamanla derin acılar oluyor. Derin acılarla kırılıyorsun, bir kere, bir kere daha.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Amansız bi<b> gel-git</b>. Seviyorum, sonsuza kadar seveceğim, peki o seni kıran lafları hatırlıyor musun? Ya sessizce ağlayıp duyurmamaya çalıştığını? Boğazında kocaman bi düğüm, beyin kıvrımların patlayacak gibi, öyle sıkıyordun ya kendini? O beni düşündü, kendi üzüldü, ben üzülmeyeyim istedi, o beni <b>çok </b>sevdi, o beni <b>hep</b> sevdi.<b> O..</b></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
- O beni yarı yolda bıraktı.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
'<i>Kaybettiklerimiz bir daha asla geri dönmeyecek. Kalbimizdeki yaralar kapanmayacak. Tek yapabileceğimiz geçmişle barışmak.</i>'</div>
jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-84220123938296588142012-04-17T23:55:00.000+03:002012-04-17T23:55:44.419+03:00Uyanmaların En Güzeli"Birini sevmeye en çok ihtiyacımın olduğu zamanda tanışmıştım
onunla. Hani o zamana kadar dikkatinizi pek çekmeyen, sokaklarda, parklarda,
avmlerde gezen çiftlerin ne kadar çok olduğunu fark ettiğiniz zamanlar olur ya, işte tam öyle bir zamandı. Bir şeylerin eksikliğini hissediyordum,
yokluğunun farkındaydım. Sonunda onunla tanıştım.<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Her halinden arkadaşlarının zoruyla geldiği anlaşılan
sinemada uyuya kalıp başını omzuma düşürmüştü. Öyle tatlıydı ve güzeldi ki film
ara verdiğinde bile arkadaşlarının gülüşmelerine aldırmadan yerimde oturmaya
devam ettim. Sırf saçlarının boynuma değişini biraz daha hissedeyim, o güzel
kokusunu biraz daha koklayayım diye. O gün o filmi ikimizde sevmemiş olmamıza
rağmen şimdilerde bizim için yeri ayrıdır. Ama hala sevmiyoruz. Denemedik değil
hani; bir kaç kez bu kez severiz belki diye oturduk izledik. Ama her seferinde
ilk yarım saatinden sonra ya birimiz uyuyordu ya da canımız sıkılıyor ve
kapatıyorduk. Sonunda tanışmamızda önemli bir yeri olan bu filmi
sevemeyeceğimizi kabullendik.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Sinemada tanışmamızdan 3 gün sonra buluşmuştuk ilk kez.
Aslında numarasını almış olmama rağmen "arasam mı ? çok erken değil mi ? Bekleyeyim biraz. Sonra ararım" falan
derken 2. günün akşamında aramıştım. Aramadan önce defalarca ayna karşısında
diyeceklerimin provasını da yapmıştım ama karşı taraftan gelen
"efendim" sesiyle hepsini unuttum. Bir kaç saniyelik suskunluktan
sonra anca konuşabildim. Şimdilerde sorsanız "yok canım. hiç de heyecanlanmamıştım"
diyecektir ama konuşmasından anlayabiliyordum, o da benim kadar
heyecanlanmıştı.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ay sonunda "resmi" anlamda çıkmaya başlamıştık.
Çıkmaya başladıktan sonraki ilk "sevgili" buluşmamızda gittiğimiz
cafede her zaman yaptığı gibi karşıma değil yanıma oturmuştu bu sefer. Aslında
biraz şaşırmıştım. Şaşkımlığımı fark etmiş olacaktı ki yanıma sokuldu ve yüzüme
bakıp , gülümseyerek "İnsan sevdiğinin karşısında değil yanında oturmalı."
dedi. Bunu her hatırlayışımda gidip, kafasından çekerek, yanaklarını
dudaklarıma dayıyorum ! </div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Pek kızdırılmaya gelmeyen bir yönü var. Kolumdaki morluklar
onun eseri. Buradan ona seslenip "Sevgiliye şiddete hayır !" diyorum.
Diş izleri ve çimdiklenen yerlerde oluşan morluklar zor geçiyor. Hele şu yaz
sıcağında uzun kollu giymek zorunda kalmak en büyük işkence. Yaz günlerinde onu
kızdırmamam gerek sanırım.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Dönmedolapları çok sever. Zirveye çıkardığı anda tüm şehirin
ayaklarının altında olmasını, her kabinin farklı renklerde olmasını çok sever.
Dönmedolap kolyesi aldığım zaman çok sevinmişti bu yüzden. Boynuma atlayıp
"bitanesin sen ! çok seviyorum seni!" deyip sarılmış ve uzun uzadıya
öpmüştü ya; inanamamıştım ufacık bir dönmedolabın bunları yaptırabildiğine.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Kışın soğuk gecelerinin birinde o koyu yeşil eldivenleri ve
sanki onunla takımmışcasına aynı renkte olan atkı ve montunu giymiş, koluma
girmişti. Buzda kayıp düşmeyelim diye yavaş yavaş yürüyüp eve giderken yol
kenarında ki ufak bir dükkandan gelen sahlebin kokusuyla kendini kaybetmişti. O
düşmemek için minik adımlar atan kız bir anda koşar olmuştu da beni düşürmüştü
ya; bi de elleriyle ağzını kapatarak gülmüyor mu tatlı tatlı ! Kızamıyorum ki
! Sıcak sahleplerimizi içerken yanağıma kondurduğu öpücük düşüşümün tüm acısını
unutturmuştu zaten. Geriye arka tarafı ıslanmış bir pantolun kalmıştı hatıra
olarak.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Erken yattığı gecelerin birinde, uyurkenki masumiyetine bakıp yüzüme saçma bir tebessüm yerleştirdikten sonra çalışma masama gitmiştim. Elime aldığım kağıtla, yapmasını küçükken babamdan öğrendiğim bir origami kuş yaptım. Ortadan tutup, kuyruk tarafından çektiğinizde kanat çırpanlar var ya, onlardan işte. Sabah kalktığında görebilsin diye başucuna koydum. O günün sabahında dudaklarımda hissettiğim dudaklarıyla uyanmıştım. Uyanmaların en güzeli olmalıydı bu."</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="color: #e06666;">
<b>:) </b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Daha fazlası için bkz: <b><a href="http://cagatayabay.wordpress.com/">Kozmikadam </a></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<span style="font-family: "Calibri","sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%;"></span>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-39489233776208263192012-03-18T17:51:00.000+02:002012-03-18T17:51:17.594+02:00bir numarahayatına girmiş insanlardan en çok hangileri seni üzer, üzebilir? üzdüğü zaman ne yapılabilir? hani bazı anlar vardır, uzun zaman mutlusundur çünkü etrafında seni mutlu eden insanlar vardır. sadece sevgili anlamında demiyorum bunu, arkadaşındır, annendir, babandır belki de.. kardeşlerindir. veya sevgilin, sevgili adayın vs.<br />
yine de bir şeyler eksiktir. belki de sadece <b>beklenti</b>lerinin gerçekleşmemesidir. zamanla buna alışırsın.. sen bekledikçe olmayacağının farkındasındır. sevdiğin insana ne yapsan yaranamazsın bir de, ne yaparsan yap onun gözünde hiçbir zaman <b><span style="color: #e06666;">'bir numara'</span> </b>olamayacağını bilirsin. o nasıl kötü bir histir hem de.. ama dedim ya <b>'zamanla'</b> o hisse de alışırsın. yıllar geçer, unutur gidersin bir numara'sı olmaya çalıştığın insanı. ya da <i>unutup gittiğini sanmış olmayasın?</i><br />
<br />
<b>sonra bir gün..</b><br />
<br />
tam olarak kim olduğunu bilmiyorsun belki ama o'nun hayatında bir 'bir numara' peyda olur. "<i>kim ki o? şimdi bu da nereden çıktı? benden daha mı iyi? benden daha mı güzel? benden daha mı akıllı?</i>" <b>'benden, benden, benden..'</b> soruları içerisinde kalırsın. bakakalırsın. işte bu! bunun bir adı olmalı. o an yaşadığın hissin bir adı olmalı. belki <b>hayat kırıklığı..</b><br />
<br />
ne yapmalı o durumda insan, nasıl bir şey yapmalı da o histen kurtulmalı?<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7HQJ4x5_JeJB29UL_WX3sWrnnzyIqlAyMptK83XPj2mmj7lVZ4NaMxtSoCzafcHbKS10MynFKXod_XKJ2EW05hyEkfPg8OwCDSkPBI77PDZbFh2tOVZhy5ZJL2CAprgdgbUe48tQGi56P/s1600/exp.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7HQJ4x5_JeJB29UL_WX3sWrnnzyIqlAyMptK83XPj2mmj7lVZ4NaMxtSoCzafcHbKS10MynFKXod_XKJ2EW05hyEkfPg8OwCDSkPBI77PDZbFh2tOVZhy5ZJL2CAprgdgbUe48tQGi56P/s320/exp.jpg" width="320" /></a></div>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-12789040003323655002012-03-10T21:00:00.000+02:002012-03-10T21:00:54.876+02:00karalamacabugün içimden geldiği gibi, aklıma şu an ne geliyorsa öyle, oraya buraya karalasam ne olur ki?<br />
<br />
uzun zamandır yazmıyorum. neden yazmıyorum, ne oldu da, ne engelledi beni tam olarak bilmiyorum. bir nedeni var mı onu da bilmiyorum ya gerçi.. hep içime atmışım gibi geliyor. bir şeyleri biriktiriyorum ya da tam tersi, biriktirseydim buraya zorlaya zorlaya yazardım. belki de artık hiçbir şey kalmıyor içimde. <b>tam olarak içimden geldiği gibi, gidiyor sonra. </b><br />
<br />
çok mutluyum. gerçekten. bunun kıymetini biliyorum artık. hatta çoğu zaman <b style="color: #444444;"><i>mutlu olduğum için mutlu oluyorum</i></b><span style="color: #444444;">.</span> niye mutlusun diye soranlara, 'çünkü mutluyum' diyorum. mutlu olduğum için mutlu olamam mı? ama garipsiyorlar sanırım. benim için hava hoş. dert edesim yok hiçbi şeyi. dert edince sonu gelmiyor. olan sana oluyor. üzüldüğünle kalıyorsun, hele de elinden bir şey gelmiyorsa.. mutsuz bi dönem çok mutlu bi şekilde bitmiş olduğu için mutluyum işte bi de. <b> </b><br />
<br />
<div style="color: #e06666;">
<b>bazen, biten şeyler de güzel. </b></div>
<b> </b><a href="https://twitter.com/jakoobi" target="_blank"><img border="0" src="http://signatures.mylivesignature.com/85834/fancyfree/bc49c67319e87e0999215bee78069e0e.png" style="background: none repeat scroll 0% 0% transparent; border: 0pt none ! important;" /></a>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-53176133602043090612011-12-16T14:58:00.001+02:002011-12-16T18:28:49.122+02:00'yakına gelmiyor hiç, uzaklar.'<div style="text-align: left;">
<object classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" height="40" id="gsSong3318446197" name="gsSong3318446197" width="250"><param name="movie" value="http://grooveshark.com/songWidget.swf" />
<param name="wmode" value="window" />
<param name="allowScriptAccess" value="always" />
<param name="flashvars" value="hostname=cowbell.grooveshark.com&songIDs=33184461&style=metal&p=0" />
<object type="application/x-shockwave-flash" data="http://grooveshark.com/songWidget.swf" width="250" height="40"><param name="wmode" value="window" />
<param name="allowScriptAccess" value="always" />
<param name="flashvars" value="hostname=cowbell.grooveshark.com&songIDs=33184461&style=metal&p=0" />
<span>Hold On (Please Don't Go) by <a href="http://grooveshark.com/artist/Jori+King/2160758" title="Jori King">Jori King</a> on Grooveshark</span></object></object>
</div>
<br />
sabahın<b> çok erken</b> saatleri.<br />
<br />
yorucu bi gece yolculuğundan sonra güzel bi uykuya ihtiyacı vardı. ama kime gidecekti? saate baktı. <b>06:04.</b> gökyüzüne baktı. <b>ay</b> <b>hala gökyüzünde.</b> kışı işte bu yüzden sevmiyordu. gün erken bitiyor, geceyse bitmek bilmiyordu. sabah bir türlü gelmiyordu sanki. sırt çantasını takıp, upuzun saçlarını savurdu arkaya. soğuk hava biraz açılmasını sağlamıştı neyseki. taksiye binmek için terminalin içinden geçecekti. içeri girdiğinde ellerinde bavullar, çantalar, paketlerle bisürü insanla karşılaştı. '<i>bu saatte bu ne kalabalık böyle?</i>' diye geçirdi içinden. bi an tereddüt etti sonra. nereye gidecekti? neden buraya gelmişti? duygularını fazla önemsiyordu bu aralar. hep bu yüzdendi işte.. bir şeyler için çabalamazsa, onu o şekilde terkettiği için uzun zaman kendiyle hesaplaşıyordu çünkü. vicdan azabı çekiyordu. '<i>neden yapmadım zamanında?</i>' dememek için.. <b>sahi</b>, birçok şey <b>zamanında müdahale etmediğimizden, çekindiğimizden, alındığımızdan, kırıldığımızdan, kızdığımızdan, sessiz kalmanın iyi olduğunu düşündüğümüzden</b> bitmiyor muydu? buna daha fazla izin veremezdi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU6_BKnhK3_DVRJHPw2VyPLxK6bXU8XyvWm1h7z5eLgLXJ_mP_BzSRP4j8uWWxhdXxmL4rQJUvJtIPTN2Pj0duLlk6U6VDKKO-xpwCxLez-zQjcJ6_4y0pIdUZZRisRlD0SlvKC9hgDuLM/s1600/wintr.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU6_BKnhK3_DVRJHPw2VyPLxK6bXU8XyvWm1h7z5eLgLXJ_mP_BzSRP4j8uWWxhdXxmL4rQJUvJtIPTN2Pj0duLlk6U6VDKKO-xpwCxLez-zQjcJ6_4y0pIdUZZRisRlD0SlvKC9hgDuLM/s320/wintr.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
nereye gideceğini bilmiyordu hala. taksilere doğru ilerledi. biraz bekledi. kendi gibi taksi bekleyen bir çok kişi vardı. taksiler peşpeşe geliyordu. işte şimdi bir çift daha bindi taksiye. '<i>ne kadar güzel, beraber bi yerlere <br />gidebilmek.</i>' ve ardından bi genç kız daha tek başına bi taksiye atladı. '<i>belki o da nereye gideceğini bilmiyordur.</i>'<br />
<br />
“demek hayat böyle iki adım ilerisi bile gözükmeyen <b>sisli ve yalpalı bir
deniz</b>di<b>. </b>tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir
irademiz vardı? <b>kullanamadıktan sonra</b> göğsümüzü dolduran hisler ve
kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?”<br />
<br />
sıra gelince hemen yanıbaşında bi taksi durdu. sırt çantasını içeri atıp, taksiye bindi, yerleşti, kapıyı kapadı. <br />
<br />
<br />jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-1352026207716936212011-11-22T12:34:00.001+02:002012-09-10T23:09:23.465+03:00dreamne kadar zaman geçti bilmiyorum.. sanki yazmayı unutmuş gibiyim. sanırım bir süredir <b>aklımı kaybetmiş</b> bir şekilde beni mutlu edecek şeyler arayışındaydım. <span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;"><b>b</b></span><b><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;">uldum</span></b>. hayat aslında hiç de o kadar zor değil. olabilir, birini sevebilirsin, yüz vermez, senle ilgilenmez, hayatına hiç almaz ya da alır sonra terk eder, olabilir. <b><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">geldiğini bir buçuk kilometre öteden gördüğün ve yine de bir şekilde seni şaşırtmayı başarabilen sonlarla karşılaşabilirsin.</span></b> işinde mutlu değilsindir, soğuk bir sabaha uyanıp ayakların geri geri giderken aslında, iş yerine varabilirsin, bir anda kendini çekilmez bir ortamda bulabilirsin, çok normal. ama eğer <b>yalnız değilsen</b>, hele de etrafındaki insanlar seni <i>güldürebiliyor, eğlendirebiliyorsa</i>; hayatla beraber <i>dalga geçebiliyorsanız</i>, bundan daha güzel ne olabilir?<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR2ptA6ud6FMZFMefi-oKrzOAZ-zU4xqNtKwQUBqTvDwczC_EQLlC_u1cWRLtPZJL50fBFUiQPH5luWqRrP2J3iKOniYfyAv0Q8E4unK-sWfBV2A4etWSJb5-41exsL2FPlgod6RUmj_kH/s1600/tumblr_lobd7g7YAY1qlaa6wo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="210" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR2ptA6ud6FMZFMefi-oKrzOAZ-zU4xqNtKwQUBqTvDwczC_EQLlC_u1cWRLtPZJL50fBFUiQPH5luWqRrP2J3iKOniYfyAv0Q8E4unK-sWfBV2A4etWSJb5-41exsL2FPlgod6RUmj_kH/s320/tumblr_lobd7g7YAY1qlaa6wo1_500.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
gerçekten de, deneyip başaramayıp, üzülerek, daha çok üzülerek, mutsuzluktan mahvolarak geçen zamanların bir <b>son</b>u geliyor. zaten hep dediğim gibi dibe vurduktan sonra yukarı çıkmaktan başka seçeneğin kalmıyor. '<i>hepimiz kötü şeyler yaptık</i>', yaşadık. '<i>bu kötü insanlar olduğumuz anlamına gelmez</i>' ya da kötü şeyler yaşamamız gerektiği.. '<b><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;">gerçekten değer verdiğimiz şey "an" olsun. "geçmiş" değil.</span></b>'<br />
<br />
<b>çünkü..</b><br />
<br />
'<i>ölmeden önce bilmeniz gereken tek şey: okumak istediğin kitapların çoğunun, sayfalarında gezinemeden kapanacak gözlerin. söylemek istediğin bir dolu şey, dökülmeyecek hiç ağzından. yerin iki metre üzerinde uzanıyor olacak o "ölmeden önce görmen gereken 1001 yer". babil'in bahçelerini içine ekmek için onca çaban. kalbini gümbür gümbür attıran başka kalpler de yanında, artık sessiz. elbet torunum yapar diye umut ettiğin, ama onun da kaçamayacağı tek kader.. budur.</i><br />
<br />
<i>insan dediğin ölür durur.</i>'<br />
<br />
ölmeden önce, 'an'ı yaşamak dileğiyle..<br />
<br />
<b>o yüzden, dinliyoruz.. (:</b> - <b><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;">'<a href="http://grooveshark.com/s/Don+t+Matter+Explicit+/3hGBSH?src=5">don't matter, no!</a>' </span></b><br />
<br />
<br />jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-86383904265863384892011-08-10T00:57:00.000+03:002011-12-16T15:01:41.589+02:00uğur böceğinin hikayesi"bugün sizlere <b>uğur böceğinin hikayesi</b>ni anlatacağım. bu hikaye için güzel yıllara, anılara yelken açmamız gerekecek, yani çocukluğumuza..<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL5cJ6uLxbq17p4gZz6HEruxbDN5aOTB-51nz0rfcuEfqZw5eOflEaTeoDuCt98nafz-14F_ledSQIDNL-bwnueJnSTZMvfu58Z7Ezc4J94jv6aHJ-EvXGDhaT-xs6P0TZoyXblzHaCCgS/s1600/ladybug.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL5cJ6uLxbq17p4gZz6HEruxbDN5aOTB-51nz0rfcuEfqZw5eOflEaTeoDuCt98nafz-14F_ledSQIDNL-bwnueJnSTZMvfu58Z7Ezc4J94jv6aHJ-EvXGDhaT-xs6P0TZoyXblzHaCCgS/s200/ladybug.jpg" width="200" /></a>çoğu çocuk heyecanla avucuna konmasını bekler uğur böceğinin. uğur böceği, avucunuzu açtığınız gibi konmaz avucunuza. hileye başvurmanız gerekir. onun yürüdüğü yöne doğru parmağınızı götürürsünüz ve elinize tırmanmasını beklersiniz. o tırmanmaya başladı mı, elinizde hafif bir karıncalanma ile o an içinizi kocaman bir mutluluk kaplar. <b>uğur böceği uçmadan, hemen bir dilek dilemeniz gerekir.</b> o esnada tutulan dilekler çocukları bir anda mutluluktan havalara uçurabilecek dileklerdir. diledikten sonra dileğinizi tekerlemelerle (<i>uç uç uğur böceği, annem sana terlik, pabuç alacak</i>) uçmasını beklersiniz uğur böceğinin. tekerleme biter bitmez kanatlanırsa uğur böceği avucunuzdan, o an <b>dünyanın en mutlu çocuğu</b> siz olursunuz.<br />
<br />
yedinizde de olsanız, benim gibi yirmi dördünüzde de olsanız (yaşlanmışız haberimiz yok) uğur böceğini gördüğünüzde <b>heyecan</b> kaplar bedeninizi, <b>hafif bir gülümseme</b> yerleşir dudaklarınıza. uğur böceği sayesinde içinizin mutlulukla dolması için uğur böceğini öyle detaylı incelemenize gerek kalmaz. onu hileyle avucunuza alıp dileğinizi dilediğinizde kanatlanması kafidir. hal böyleyken bile bu derece mutlu oluyorsanız eğer, uğur böceğini tanıdıktan sonra avucunuzu açtığınızda kanatlanıp avucunuza konduğunu düşünün. dilediklerinizin gerçekleşmesi için onun kanatlanıp uçmasına gerek kalmadığını düşünün. <b>o hep avucunuzda</b> olur. o olmadığı zaman dilek dileyip avucunuzu açtığınızda gelip kendiliğinden avucunuza konar.<br />
<br />
<i>bak <b>uğur böceği</b>, bu seferki dileğim senin için olacak. o avucunu açtığında ve de dilek dilediğinde kanatlanıp avucuna konacağın kişiyi bulasın ve dileklerinizin gerçeklemesi için her daim onun avucunda kalasın. uçma uğur böceği, bu kez senin dileğin gerçekleşsin..</i>"<br />
<br />
<i><b><span style="color: #e06666;">edit büdüt:</span> içten bir teşekkür ve bisürü güzel dilekler, <span style="color: #6aa84f;">messe</span>'ye.. :)</b></i>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-9700079060400111032011-07-15T12:02:00.004+03:002011-07-22T23:13:17.433+03:00kötü hayaller<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b> <a href="http://24.media.tumblr.com/tumblr_liiww0k4Hw1qc42blo1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="188" src="http://24.media.tumblr.com/tumblr_liiww0k4Hw1qc42blo1_500.gif" width="320" /></a></b></div><b>kötü bir şeyler</b> olsun istiyorum bana.<br />
<br />
mesela çok kötü bir <b>trafik kazası</b> geçirmeliyim. bir kolum ve bir bacağım kırılmalı. gözümün biri morarmalı, şişmeli. alçılar içinde yatmalıyım bi hastane odasında. bütün vücudum acıdan kıvranırken, ziyarete gelenler görmeli halimi, üzülmeli halime. o kadar ki buna dayanamayıp beni yalnız bırakmalı. <b>yapayalnız kalmalıyım</b> o odada. <b>yalnızlığıma ağlamalıyım</b>. moraran gözüm ağlarken yanmalı, daha çok şişmeli. yandıkça, senin haberin olmamasına, senin gelmemene, beni ziyaret etmemene içerlemeliyim. gözümden dökülen her damla yaşı yine de senin için biriktirmeliyim bir şişede.<br />
<br />
ya da denizde yüzerken bir <b>girdaba yakalanmalıyım</b>. çok fazla çırpınmalı, gücüm tükenip çok fazla tuzlu su yutmalıyım ama boğulmadan önce biri beni tutup çıkarmalı. <b>insanlar toplanmalı etrafımda</b> sahilde. <b>öldüm mü acaba</b>, yoksa yaşıyor muyum diye merak etmeliler. belki iç organlarım zarar görür, sonrasında hep tedaviyle geçirmeliyim hayatımı, bayat bir şekilde. ve olayın şokuyla <b>deniz fobim</b> oluşmalı. bir daha balkona çıkıp, <i>yakamozlu bir gecede seni düşünerek denizi seyreyleyememeliyim.</i><br />
<br />
bilmiyorum, <b>belki de</b> intihara kalkışmalıyım. iki bileğimi de bir hışımla kesmeli, kanlar damlarken yere yavaş yavaş, <b>bilincimi kaybetmeliyim</b> ben de. odaya gelen biri beni kanlar içinde bulmalı. hissetmeliyim o korkuyu, o acıyı. beni bulan kişi çığlıklar atmalı. bileklerimi sarmalı daha fazla kan kaybetmeyeyim diye, dua etmeli ölmeyeyim diye. hemen hastaneye yetiştirmeli ama hastanede bir türlü A rh negatif kan bulamamalılar mesela. <b>ha öldü ha ölecek derken</b>, son anda bulmalılar kanı.<br />
<br />
ve her şeyin sonunda haberin olmalı senin.<br />
<br />
<b>illa çok kötü bir şey mi olmalı bana sevgili, pişman olmak için? </b><br />
<b>>></b><span id="contextual"><a href="http://fizy.com/#s/3e3b2a"><b>bunu da dinleyin </b></a></span>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-12093287164947602502011-07-01T15:53:00.001+03:002011-07-06T01:27:36.471+03:00tuhaf bir yaz gecesi bu..<span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 11px; line-height: 16px;">böyle dans edecektik mutfakta, çay bi yandan demlenirken, hayallerimizdeki müzikle..</span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="http://28.media.tumblr.com/tumblr_lnnxhqc20a1qzcq51o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="190" src="http://28.media.tumblr.com/tumblr_lnnxhqc20a1qzcq51o1_500.gif" width="320" /></a></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 11px; line-height: 16px;"></span></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">"tuhaf bir yaz gecesi dolaşıyor dışarıda.</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">gürüldeyen külrengi bulutlar, bulutların arasından kanlı bir orak gibi arada gözüken huzursuz bir hilal, geceye toz gibi dağılan sessiz bir yağmur..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><b>hiçbir şey yerli yerinde değil bu akşam.</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">sanki macbeth’in cadıları çıkacak bir yandan.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">en neşelisinde bile kekremsi bir hüzün bulduğumuz eski şarkılar çalıyor.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">eğer hayatımız, üstünde damalar olan o kartondan oyunlardan biri olarak konsaydı önümüze, kaybetmeye pek de aldırmadığımız bir oyun olarak, bugüne dek yaptığımız hamleleri aynen yapar mıydık?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">yoksa değişik mi olurdu bütün hamleler?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">hayatımız, kaybetmeye aldırmadan renkli kareler üstünde parmağımızın ucuyla ittiğimiz bir taş olsaydı eğer; zarlar atıldığında ve şu yana mı, yoksa öbür yana mı süreceğimizi düşündüğümüzde, en doğrusunu endişesizce seçeceğimiz bir oyun olsaydı, taşımızı mutluluğa doğru daha rahat mı sürerdik?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><i>'taşımı o yana doğru sürmeseydim keşke'</i> dediğimiz kareler yok mu hayatımızda?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><i>'bana uzanan o eli değil de öbürünü tutsaydım'</i> dediğimiz yada<i> 'arkasından seslenseydim, gitme deseydim'</i> dediğimiz kareler.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">mutluluğa çok yaklaştığımızı bildiğimiz halde mutluluğa arkamızı döndüğümüz ve yıllarca hep hatırlayıp tuhaf yaz gecelerinde kendimizle hesaplaşmak için, hatıraların arasından çekip çıkardığımız anlar.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">bir başkasının hayatı gibi yaşasaydık kendi hayatımızı,<i> 'istiyorsan yap'</i> diye rahatça öğütler verip yapılacak olanı hiç tereddütsüz söyleyebileceğimiz yabancı bir hayat gibi yaşasaydık eğer, acaba daha doğru ve daha mutlu bir hayat mı yaşardık ?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><b>taşlarımızı oynanması gerektiği gibi mi oynardık acaba?</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">bir başkasının hayatında mutluluğa giden yolu bu kadar açık ve aydınlık görürken, kendi hayatımızda neden yolumuzu kaybediyor, neden mutluluğa ulaşmakta bu kadar zorlanıyoruz?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><b><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">mutlulukla aramızda kendimiz mi duruyoruz?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">garip bir soru bu..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">ama ya doğruysa?</span></b><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">korkuyor muyuz mutluluktan?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">yoksa yaşanmamış olanları yaşanmış olanlardan daha mı fazla seviyoruz?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><i><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;">'ona sevdiğimi söylemeliydim</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">'</span></i><span class="Apple-style-span" style="color: #333333;"> yada</span><i style="color: #333333;"> </i><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;"><i>'onunla gitmeliydim'</i> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">dediğiniz anlar yok mu hayatınızda?</span></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">niye demediniz, niye gitmediniz ?</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><b>korktuk değil mi?</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">istediğimiz kadar mutlu olamayacağımızdan, terk edileceğimizden, sıkılacağımızdan, başkalarını üzeceğimizden, yaşadığımızın bir gün sona ereceğinden, dostlarımızın yada ailemizin bir gün karşı çıkacağından, yalnız kalabileceğimizden korktuk.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><b>korktuk, çünkü bir oyun değil hayat..</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">yada bir oyun gibi yaşayacak gücümüz yok bizim.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">kundera’nın o çok ünlü romanındaki kahramanı gibi<i> 'hayatı o kadar hafif yaşamaya yetmiyor bizim gücümüz'..</i></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">ağır bir şekilde yaşıyoruz biz hayatımızı. mutluluk kavşaklarında hafif manevralar yapamıyor, ağır hamlelerle mutsuzluğa pişmanlığa doğru yürüyoruz.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">taşımızı yanlış yöne sürüyoruz.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">hepimizin hayatından bazı hayaller yürüyüp geçti, hayatımızda kalabilirlerdi, onlara izin vermedik, söylenmesi gerekenleri söylemedik onlara,<i> 'kal'</i> demedik,<i> 'gel'</i> demedik,<i> 'geliyorum' </i>demedik.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">konuşmamız gereken yerde sustuk.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><b>tuhaf bir yaz gecesi bu..</b></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">bulutlar kaynaşıyor ve hava serin.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">ürperiyorum..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><i>'ürperiyorsun'</i> dese benimle mutsuzluğa yürüyen bir dostum,<i> 'rüzgardan'</i> derim ona..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><b><i>'hayatımızı bir oyun gibi yaşasaydık eğer böyle mi yaşardık, mutluluğa sürmez miydik taşlarımızı' </i>dese biri bana susarım.</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">biri size böyle söylese..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">bilmem siz ne dersiniz..</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">bir oyun gibi yaşasaydık.."</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'lucida grande',tahoma,verdana,arial,sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: #e06666;">(Ahmet Altan)</span></span>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-12455140520071336142011-06-23T00:03:00.002+03:002011-06-23T00:05:10.918+03:00musmutlu yaşlar !<b>arkadaşlarımız..</b> şöyle bir düşündüğümüzde ne kadar da çok diyecebileceğimiz ama aslında kendine yakın bulduğun 3-5. belki de sonuna kadar güvendiğin, her şeyini paylaştığın sadece 1-2. bazı zamanlar çokça konuşup başlarını ağrıttığın belki, bazı zamanlarsa susup içine attığın halde yanında olmaya devam eden, sessizliğini bile <b>paylaşan, anlayan..</b> <i>ağlayamadığın zaman gözyaşlarını bi şişeye doldurup gönderebilecek olan.</i><br />
<br />
<a href="http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSWNNP-uWGe_fqTJxo3FNXuf81u_cj7WFcpfJpbl0hh-PKuNurqbw" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSWNNP-uWGe_fqTJxo3FNXuf81u_cj7WFcpfJpbl0hh-PKuNurqbw" width="175" /></a>hani hep bilirsin ya, o hep ordadır, kızsa da, küsse de, hissettirir kendini, <b>yanıbaşındadır.</b> işte <b>öyle olmalı zaten arkadaşlık.</b> ne olursa olsun, sıkı fıkı kalmayı başarabilmektir. işte böyle bi anda, en yakın arkadaşlarımdan birinin <b>doğumgünü</b>nü <u>rötarlı</u> bi şekilde buradan kutlamak bence güzel olurdu. çünkü biliyorum ki, desteğe her ihtiyacım olduğunda o yanıbaşımda olacak.<br />
<br />
<b>p.s.</b> '<i>gülümseme koymadığım için endişelenme.</i>' burdan belli edemiyorum '<i>ama bu beynimin gülmediği anlamına gelmez.</i>'<br />
<br />
<b>p.p.s.</b> eğer izlemediysen <b>mary and max</b>'i kesinlikle en yakın zamanda izlemelisin.<br />
<br />
<b>p.p.p.s.</b> en önemlisi: <b style="color: #e06666;">iyi ki doğmuuuuuş ! hep böyle kalmak dileğiyle..</b><br />
<br />
<b>p.p.p.p.s.</b> '<i>bu arada su kaplumbağalarının anüslerinden nefes alabildiğini biliyor muydun?</i>'<br />
<br />
<i style="color: #38761d;">sevgiyle.. <span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">"J</span></i>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-331905079817340232011-06-15T23:30:00.003+03:002011-06-15T23:37:12.124+03:00göğe bakalım<div style="color: #e06666;"><b>sevgilim günlük,</b></div><br />
bugünlerde o kadar çok moralim bozuluyor ki. oturduğum yerde, hiçbişi yokken stres yapıyorum. korkunç rüyalar görüyorum. merdivenden tırmanmalar, köşeye sıkışmalar falan. bence hepsi bugünkü ay tutulmasından kaynaklanıyor. 15 gün öncesinde ve sonrasında etkileri çok yoğun olacakmış diyorlar.<br />
<br />
şaka bir yana, etkisi gerçekten var mı yok mu bilmem de, sıkıntılarımın sebebi, 5 gün sonra gireceğim <i>yüksek lisans mülakatı</i> olsa gerek. kendimi hiç hazır hissetmiyorum günlük ! nasıl hazır olunur onu bile bilmiyorum. gerçi 5-10 dakikalık bir mülakat. neden bu kadar sıkıntı yaptığımı bilmiyorum. evet bence sakin olmalıyım. tamam sakinim. <b>derin bir nefes aldım.</b><br />
<br />
biliyor musun günlük, <b>mörfi amcanın kanunları</b> var ya, hani onun <i>'eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık</i><i> varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir." </i>kuralı var ya, işte ben o olsun istemiyorum. düşündüm ki eğer yüksek lisans hayallerimden vazgeçersem, aslında istemiyormuşum gibi yaparsam, benim için en istenmeyen sonuç yüksek lisansa kabul edilmem olacak. bu sayede hem mörfi hem ben kazanacağız. bence oldu bu. :)<br />
<br />
<a href="http://t0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTBOUAB7XOGDBRQ_nJA97NlAbssDmERqTgfuYFippFOf26U6JWbcA" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://t0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTBOUAB7XOGDBRQ_nJA97NlAbssDmERqTgfuYFippFOf26U6JWbcA" width="200" /></a>tamam, aslında bunlar da işin eğlencesi. mülakata az kala biraz stres yapmak iyidir diyerekten strese giriyorum ben zaten. çok sakin olunca insanlar bu sakinliğime anlam veremiyorlar. stres yapınca da, '<i>ya ne diye stres oluyorsun, ne olacak sanki?</i>' diyorlar. insanları nasıl mutlu edeceğimi artık bilmiyorum ben günlük. onlar çok şey istiyorlar hep. <br />
<br />
<br />
şu anda burada ay tamamen tutuldu. <i>yakamoz</i>dan eser yok. çok karanlık oldu gökyüzü birden. <b>'<i>bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya</i></b><b><i> / herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum.</i>'<span style="color: #e06666;">* </span></b><br />
<br />
her şey iyi güzel de, <i>19-20-21 haziran</i>'da <b>soli güneş festivali</b> var <b>pompeipolis</b>'te, evimizin önünde. ve ben o tarihlerde ankara'da olacağım. neden festivallerde hep başka yerlerde olmak zorunda kalıyorum? neden ben, neden ben hı günlük ?<br />
<br />
hep bu <b style="color: #e06666;">ay tutulması</b> yüzünden !<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;"><span style="color: #e06666;"><span style="font-size: small;">* (</span><a href="http://theendofwonderland.blogspot.com/2010/10/goge-bakma-durag.html">turgut uyar - göğe bakma durağı</a></span></span><span style="color: #e06666;">)</span>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-48724830695767747702011-06-03T14:57:00.003+03:002011-06-04T14:54:30.472+03:00ben küçükken ..bugün de bi <b>mim</b>'le devam edelim. sevgili <b><a href="http://usturupsuzyazar.blogspot.com/">üsturupsuz yazar</a></b> mim'lemiş beni. teşekkür ederekten konumuzu söylüyorum hemen: <b style="color: #e06666;">"ben küçükken .. sanırdım."</b> ne kadar güzel değil mi ? aslına bakarsanız bu mim'i çok sevdim ama nedense aklıma bişi gelmedi uzun süre. gerçi bir kaç günde topladıklarım da çok sayılmaz. ee başlayalım o zaman.<br />
<br />
<a href="http://www.planetdan.net/pics/misc/puzzle_kitty.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="148" src="http://www.planetdan.net/pics/misc/puzzle_kitty.jpg" width="200" /></a><span style="color: #38761d;">*</span> ben küçükken adımı <b>fatoş</b> sanırdım. evet, anasınıfına kadar bana sürekli fatoş denildiği için, sınıfta yoklama alan öğretmenin, adının fatma olduğunu söylediğinde yaşadığı <b>şok</b>la eve giden <b>şapşik çocuğun</b>, kızarak annesine: <i>"anne ! benim adım fatoş değil, fatma'ymış. siz yanlış söylüyormuşsunuz"</i> dediğini düşünün bi. hoş, ilkokulda da hep <b>yıldız </b>dediler bana. ortaokuldaysa fatma diye seslenenlere dönüp bakmıyordum bile.<br />
<br />
<span style="color: #38761d;">* </span>ben küçükken <b>bulutlar</b>ın <b>pamuktan</b> olduğunu sanırdım. bu yüzden bulutlarda yaşamak hep güzel gelmişti. <i>ne kadar güzel</i> derdim, <b style="color: #e06666;">yumuşacık</b>, böyle toprak yok, taş yok, ayakkabısız dolaşabiliriz.<br />
<br />
<span style="color: #38761d;">* </span>ben küçükken iç çamaşırını <b>ip çamaşırı</b> sanırdım. atletin ip askıları var diye öyle bir çıkarım yapmıştım kendimce. karşıdaki kişi, iç çamaşırı dediği halde beynim onu ip çamaşırı algılardı. iç çamaşırı olduğunu kabul etmem uzun zamanımı aldı.<br />
<br />
<span style="color: #38761d;">*</span> ben küçükken halamın iki çocuğunu <b>babannemin çocukları</b> sanırdım. gerçi o mantıkla onların benim amcam ve halam olmaları gerekirdi ama <b>kuzenler</b>imdi. ama siz de ne zaman babanneye gidilse orda olan, orda yiyip içen, orda yatıp kalkan kuzenleri görseniz öyle düşünürdünüz.<br />
<br />
<span style="color: #38761d;">* </span>bir de bendekiler tükendi diye, ablamın küçükken sandığı bir şeyi söylemek istiyorum. ablam küçükken <b>aşkın nur yengi</b>nin şarkısı olan <i>'ay inanmıyorum'</i>u <b style="color: #e06666;">'ayran buyurun'</b> sanıyordu. sonradan sözlerinin <i>'ay inanmıyorum'</i> olduğunu öğrendiğimizde baya gülmüştük.<br />
<br />
benden bu kadar. yine aklıma gelirse editlerim artık. bu mim'i öncelikle <i>'mim ne?'</i> diyen sevgili <b>jeremy</b>'e nam-ı diğer<b> <a href="http://kozmikadam.blogspot.com/">kozmikadam</a></b>'a ve <a href="http://2noktayanyana.blogspot.com/"><b>felix felicis</b></a>'e gönderiyorum. güle güle kullanın. öperim.<br />
<br />
<i style="color: #e06666;"><b>edit büdüt:</b></i> ay dur, bir de<a href="http://messeee.blogspot.com/"><b> messe</b></a>'ye göndereyim. onun da mim'i olsun. :)<br />
<i><b style="color: #e06666;">edit büdüt 2:</b></i> bence bu mim'i <a href="http://nightlighton.blogspot.com/"><b>.GöğeBakmaDurağı.</b></a>'na da göndermeliyim. eminim çok ilginç şeyler çıkacak.jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-48284006646784097512011-06-01T17:18:00.006+03:002011-06-01T23:19:36.526+03:00sahte veda sendromubirini çok iyi tanımazsınız, nazik sözlerle <b>belki yanağından öperek</b> vedalaşırsınız. sonra, daha beş dakika geçmeden metro istasyonunda ya da otobüs durağında karşılaşırsınız. ortam bir anda gerginleşir çünkü her iki taraf da ne söyleyeceğini bilemez, beş dakika öncesinin havası tamamen <b>kaybolmuştur.</b> önünüze bakar ve metronun/otobüsün /taksinin bir an evvel gelmesi için dua edersiniz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://24.media.tumblr.com/tumblr_lknta9PEde1qcxieko1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="http://24.media.tumblr.com/tumblr_lknta9PEde1qcxieko1_500.jpg" width="200" /></a></div><br />
sonra metro/otobüs/taksi geldiğinde bir kere daha vedalaşır, gülmeye çalışarak "<i>yeniden güle güle.</i>" gibi <b>saçma sapan bir şeyler</b> söylersiniz. ama ilk seferki gibi değildir ve yeniden <i>yanağından öpüp öpmemeniz</i> gerektiğini merak edersiniz. her şey bir anda <b>sahte</b> gelmeye başlar, aynı berbat bir notla birinden ayrıldığınız zaman olduğu gibi.<br />
<br />
<b style="color: #e06666;">vedalar tekrarlanmamalıdır.</b><b> </b><br />
<br />
<b> </b><span style="font-size: x-small;"><span style="color: #e06666;"><i>(marian keyes - anybody out there)</i></span></span><b style="color: #e06666;"><br />
</b>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-357140935587902472011-05-31T22:03:00.001+03:002011-05-31T22:03:28.623+03:00aynı zamanda<i>dinleyerekten</i> >> <a href="http://fizy.com/#s/1lu1ui"><b>all that <span style="color: #e06666;">fascination</span> baby</b></a><br />
<br />
biraz muhabbetin ardından ayrıldık. o yine <b>yapayalın</b> bir halde yollara düşecekti. bu sefer gerçekten öyle olduğunu taa derinden hissedebiliyordum hem de. hiçbir zaman tam zamanında gelmeyen otobüs bekletiyordu soğukta onu. <i>biliyordum, soğuk içine işliyordu ama o sesini çıkarmadan bekliyordu.</i> belki de kızıyordu bana içinden kim bilir. sonunda otobüs geldi. bindi ve gitti.<br />
<br />
mesaj atsam iyi olur dedim. saçma sapan hareketlerime anlam veremiyor, beni uzak gördükçe kendini de uzak tutuyordu benden. <b style="color: #e06666;">haklıydı.</b> ben bile ne yaptığımı bilmiyorken, o nasıl bir şeyler yapabilirdi? ne yazsam diye düşünürken her zaman olduğu gibi zaman <b>su gibi</b> akıp geçmişti. acelem yoktu ve kaybedecek bir şeyim de yoktu ama anlam veremediğim bir his engelliyordu beni. <i>ona hep uzak olmalıyım hissi.</i> belki de <strike><b>korku</b></strike>ydu bu. bağlanma korkusu? o da beni terkeder korkusu? onu kaybederim korkusu? düşünmek istemiyorum daha fazla.<br />
<br />
gitti bu sefer. gitti bile. ve ben, <b>her zamanki gibi</b> <i>ne halt ettiğimi bilmiyordum.</i><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3Iwt0XX44H44qTX44WIW7sBKALJjgWvB-xJsODyBwnPOrXZXmy_5WCWry_YPKzguyfhf9aySkHCVrMP9wn8-x0mAETEGZCUhJ6gi1riY-OpKrUh-58LJjodjHFSNPTuY_YBbTfDBGsLxC/s1600/smmr.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3Iwt0XX44H44qTX44WIW7sBKALJjgWvB-xJsODyBwnPOrXZXmy_5WCWry_YPKzguyfhf9aySkHCVrMP9wn8-x0mAETEGZCUhJ6gi1riY-OpKrUh-58LJjodjHFSNPTuY_YBbTfDBGsLxC/s320/smmr.jpg" width="320" /></a></div>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-67399631430496680052011-05-18T17:00:00.006+03:002011-05-31T22:05:05.314+03:00sing, sing, sing !çok mutluyum, deli gibiyim. öyle böyle değil. danışmaya bırakılan su tospiği ya da dolabımda bulduğum kurmalı müzik kutusu gibi. ama hepsinden güzeli, <b>en güzeli.</b> o değil de sürprizleri sevmem sanıyordum, yalanın batsın senin. <br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUIRSbB5v7ZTMRm8mRkMOLb58g70tlZYawD_eOACJC3gHpRY1ku6nvd2WSkqorG5Uln5D54fK6nGYoEK_ZJy2qjHyn5qFyTP41JaXPZH16qfhyphenhyphenzx9lysyNDrhhtZqTdp9NFe5ckJFBNmcr/s1600/presents.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUIRSbB5v7ZTMRm8mRkMOLb58g70tlZYawD_eOACJC3gHpRY1ku6nvd2WSkqorG5Uln5D54fK6nGYoEK_ZJy2qjHyn5qFyTP41JaXPZH16qfhyphenhyphenzx9lysyNDrhhtZqTdp9NFe5ckJFBNmcr/s200/presents.JPG" width="200" /></a>kapı çaldı, bi koşu açtım.<br />
kargo.<br />
<i>'bana mı?' </i><br />
<i>'neden?' </i><br />
<i>'kimden?' </i><br />
<i>'ne ki acaba?' </i><br />
..diye sorular dolanırken ayağımın altında, paketi kaptım ve açtım hemen.<br />
<br />
<br />
bi adet kapağı kırık <b>hindi zahra</b> cdsi (ki gelirken kırıldı diye üzülmüştüm, meğerse birileri bana çok sinirlenip çarpmış cdyi heralde :p), çook eski, <b>1982'den kalma</b> çok tatlı <b>bi kart</b> ve bi an için anlam veremediğim, idrak edemediğim bi adet bilet. <b>rockncoke</b> bileti ! 17 temmuza kadar heyecandan ölmezsem şayet, hala inanamıyorum ve ölebilme ihtimalim var, neredeyse fan olduğum grubu göreceğim. <b>traviiiiiiiiiiiiiiis !!!</b><br />
<br />
<b><span style="color: #e06666;">bitti. </span></b><br />
<a href="https://twitter.com/jakoobi" target="_blank"><img border="0" src="http://signatures.mylivesignature.com/85834/fancyfree/bc49c67319e87e0999215bee78069e0e.png" style="background: none repeat scroll 0% 0% transparent; border: 0pt none ! important;" /></a><b><span style="color: #e06666;"> </span></b>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-6368449515885121942011-05-17T11:26:00.002+03:002011-05-17T11:28:17.549+03:00rüyalar ya da diğerleriuyanırsın. dün gece yine o kadar karışık rüyalar görmüşsündür ki. hep aynı konulardır halbuki. sürekli bişiler için uğraşırsın o rüyalarda ve bi türlü sonunu getiremezsin. tedirginlik hat safhadadır ya da <b>belirsizlik</b>. gerçi bi gün öncesine göre çok daha iyisindir.. o sabırsızlık, <i>'yapmalıydım, etmeliydim, demeliydim' </i>düşünceleri yerini sakinliğe bırakmıştır sonunda. yine de aklında binbir türlü soru işaretiyle yeni düşüncelere yelken açarsın.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKxCwY0AlwFaS0BUeEUQs5-jFuRIK_zSGguyS9TTQVW17-gxoWeKgEi8vz0qF5Ytny1TqxzeeIhYPnzXqQkXzyt67gvFgwU5wHyTFZhuO5kMj8kWRZeJPNWF9X-NQdCt-y3Oe86muBzrzo/s1600/dreams.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="147" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKxCwY0AlwFaS0BUeEUQs5-jFuRIK_zSGguyS9TTQVW17-gxoWeKgEi8vz0qF5Ytny1TqxzeeIhYPnzXqQkXzyt67gvFgwU5wHyTFZhuO5kMj8kWRZeJPNWF9X-NQdCt-y3Oe86muBzrzo/s200/dreams.jpg" width="200" /></a></div><br />
'diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın. belki de çok az.. o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum. az..<br />
sen de fark ettin mi? az dediğin, küçücük bir kelime. <b>sadece a ve z. sadece iki harf.</b> <b>ama aralarında koca bir alfabe var.'</b> <b><span style="color: #e06666;">*</span></b><br />
<br />
<span style="color: #ea9999;">(</span><b style="color: #ea9999;">*</b><span style="color: #ea9999;"> hakan günday, az)</span>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-38765669921636738072011-05-15T21:29:00.001+03:002011-05-16T12:58:05.239+03:00eksik hissediyorum.çok mutluyum. çok üzgünüm. biraz da dertliyim. tam olarak yaşayamadım sanırım. <i>yaşamak derken, içine işlemesi aslında duyguların.</i> çünkü ben göremiyorum, duyamıyorum, anlayamıyorum bazen. bazen de -mış gibi yapıyorum. ama sevdiğimden. `<b style="color: #666666;">tedirginim, aynı zamanda tetikteyim. yavaşça indiriyorum yelkenleri.</b>´ konuşamıyorum ki. hem de anlatamıyorum. anlaşılamıyorum. anlam veremiyorum. düşünüyorum, hissediyorum, ee biraz da biliyorum ama empati ? <b>ı-ıh. </b><br />
<br />
sanki her şey çok yeni başlamış gibi. konuşuyorum, konuşuyorum da yapmaya gelince duruyorum. neşeliyim çok, hareketliyim de. bi de hüzünlü. abartırım da çok, abartılıyım da çokça. ama sade olan şeyleri de severim. çünkü dengesizim. <b><br />
</b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkMGv0ooL8UwJ3PRu0pMg8kvrpY2S3-ELhFqJJw1e1dmzdJQ1adf8WRAnEPRLK1QgvVHQS9G8Ro36GBUN3O9S7QG3b0uAY0lPa7YjVoQJoLrZiTQA2b90l-5wgrFqxzRrYN5UFBDI-M9NJ/s1600/puff.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="131" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkMGv0ooL8UwJ3PRu0pMg8kvrpY2S3-ELhFqJJw1e1dmzdJQ1adf8WRAnEPRLK1QgvVHQS9G8Ro36GBUN3O9S7QG3b0uAY0lPa7YjVoQJoLrZiTQA2b90l-5wgrFqxzRrYN5UFBDI-M9NJ/s200/puff.jpg" width="200" /></a></div><br />
<b>saçmayım, saçmalarım</b>. çünkü heyecanlıyım, çok heyecanlanırım ve utangacım ve kıskancım ve dikkatsizim ve vurdumduymazım ya, ama yine de..jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4933112585885904217.post-8579278809650939352011-05-07T21:52:00.002+03:002011-05-20T13:45:46.688+03:00çot.erkenden uyandı. çünkü bugün çok heyecanlı geçecek gibi görünüyordu. mutfağa girip, bi kahve yaptı kendine. kahveyi o kadar çok seviyordu ki.. kalbi çok gürültülü atıyordu aslında ama esneyerek <i><b>'günaydın'</b></i> diyen arkadaşı bunu <i><b>'üst kat komşunun yaramaz çocukları yine evin içinde koşturuyorlar'</b></i> sandı. zaten dışardan bakan birisi onu hep sakin görürdü. hep soğukkanlı..<br />
<br />
<i><b>'ne giysem'</b></i> diye düşündü. aslında çok çok önceden ayarlamıştı ne giyeceğini, senaryolar yazmıştı, diyaloglar, mimikler, hislere kadar. yine de düşünmeden edemedi ne giyeceğini, ne diyeceğini, ne hissedeceğini. hemen hazır olmalıydı, kahvaltısını yapıp çıkmalıydı. arkadaşlarıyla buluşup, hiçbir şey olmayacakmış gibi davranacaktı. dışardan çok sakin görünecekti ama iç organları, başta kalbi, telaştan kriz geçirecek durumda olacaktı. biliyordu. hep öyle olmuştu çünkü.<br />
<br />
son dakika aklına gelen <i><b>'şalımı da alayım, akşam soğuk olur'</b></i> düşüncesiyle dışarı çıktı. neyseki hava güzeldi. hava güzel olunca, duygular da güzel oluyordu. kafasını kaldırmadan, bir hızla kampüse ulaştığında arkadaşlarının <i><b>'nerede kaldın, açlıktan öldük'</b></i> bakışlarıyla karşılaştı. kahvaltı yapacakları bir yere oturup portakal suyunu yudumlarken, her şey çok normaldi. herkesin keyfi yerindeydi ve herkesin keyfi yerindeyse, bir şeylerin ters gitme olasılığı neredeyse yoktu. ama o, çok neşesini sakladı, sadece gülümsemelerini bıraktı havaya.<br />
<br />
<a href="http://26.media.tumblr.com/tumblr_lkplgtI7v61qcxieko1_400.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://26.media.tumblr.com/tumblr_lkplgtI7v61qcxieko1_400.jpg" width="200" /></a>zamanı gelmişti, gidip bir selam verecekti. yutkundu. hiçbir zaman birine selam verirken heyecanlanmazdı halbuki. <span style="font-size: small;"><b style="color: #e06666;">çot</b> </span>diye karşısına çıkar, gürültülü bir <i><b>'selam'</b></i> çakar, gülümserdi. ama şimdi, çok zor geliyordu. korkutan neydi, onu bile bilmiyordu. bir kere daha yutkundu.<br />
<br />
çot diye değil, dışardan sakince, içindense..<br />
<br />
<b>-merhaba. </b><br />
<br />
<b><i style="color: #e06666;"><span style="font-family: "Trebuchet MS",sans-serif;">"J</span></i></b>jakoobihttp://www.blogger.com/profile/14413740264703783973noreply@blogger.com0